T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
SİVAS / ULAŞ - Baharözü Ortaokulu

Köyümüzün Kültürel yapısı

     

       TARİHİ YERLER

     Köyümüzde ören yerleri de mevcuttur. Bunlar; Emir yurdu, Aypınar, Yurt tepesi, Dünük kaya, Yâlâk mevkilerindedir. Ancak bu ören yerlerinin ne zaman yapıldığı hakkında bir bilgi yoktur. Dünük Kaya'da küçük küçük mağaraya benzer yerler bulunmaktadır. Bu küçük mağaralarda birinin yaşadığı anlatılmaktadır.

     ÖNEMLİ ŞAHSİYETLER:

     ÂŞIK FERYADî (12 Ekim 1914 – 11 Ekim 1987):

     Âşık Feryadi, nüfus kayıtlarına göre, Ulaş İlçesinin Baharözü köyünde, 12 Teşrin 1330 (12 Ekim 1914) tarihinde doğmuştur.Asıl adı Mustafa ÇAĞIRAN'dır.

    Yetiştiği ortam, seferberlik yıllarının açlık, sefalet ve acılarıyla iç içe yaşayan bir Anadolu köyü olarak tarif edilebilir.

    Feryadî'nin bir tane kitabı vardır.

     İSTİKLÂL HARBİNE KATILMIŞ ŞEHİT VE GAZİLER:

     Baharözü Köyünde İstiklâl Harbine 70 kişi katılmıştır. Bunlardan hiç birisi de geri dönmemiş ve çeşitli cephelerde şehit olmuşlardır. Bunların büyük bir kısmı Allhüekber dağlarında şehit olmuşlardır. İstiklâl harbine katılan, bilinen isimlerden bazıları şunlardır: Hasan, Vahap ve Ahmet AKBULUT.

   

      ÖNEMLİ YERLER:

    Köyde insanların yazın gittikleri, iki dağ arasında, ortasından dere geçen bir yayla bulunmaktadır. Yaylada fazla ağaç yoktur fakat derenin kenarlarında kuşburnu çalıları vardır. Yazın çeşit çeşit çiçekleri açar, her taraf  yeşillerle kaplanır.

      TARİHİ OYUNLAR:

Baharözü Köyünde 1980 yılı öncesine kadar at yarışları ve cirit oyunu devamlı ve düzenli olarak yapılmaktaydı. Günümüzde bu oyunlar oynanmamaktadır.

       ÇOCUK OYUNLARI:

      Çocuklar, Çelik çomak, Âşık birdir bir, Metlik, Kayış oyunu, Ay gördüm Allah oyunu, Citti bitti, El epenek, Aç kilit, Anan eğri sürenke, kale devirmece gibi bir çok oyunlar oynuyorlardı. Kış yarısında ise "saya" oyunu olmak üzere bir çok köy seyirlik oyunları düzenlenmekteydi.

      El epenek oyununda şu sözler söylenir: El epenek, elden çıkan kepenek kepeneğin yarısı bit bitenin karısı ebem yoğurt getirdi pisik burnunu batırdı pisik burnun kesile minareden asıla minarede kuş var eniştemin cebinde türlü türlü yemişler var.

       Aç kilit oyununda ise şu sözler söylenir: Aç kilit açmam kilit, anahtar nerde, kedi kaçırdı, kedi ne oldu, ağaca çıktı, ağaç ne oldu, balta kesti, balta ne oldu, suya düştü, su ne oldu, inek içti, inek ne oldu, dağa çıktı, dağa ne oldu, yandı bitti kül oldu.

      EFSANELER:

     -Eskiden söylentilere ve rivayetlere göre Dünükkaya mevkiinde çobanlar koyun yayarlarmış. Bir gün çobanların birine ve koyunlarına bit düşmüş. Bunun sebebi ise susuzlukmuş. Çoban " Allah'ım bana biraz su gönder de ak koçla kara koçu sana kurban edeyim" demiş. O sırada Dünükkaya ortadan ikiye yarılmış ve arasından sular fışkırmış. Çoban kendini ve koyunlarını o suda temizlemiş. Çoban  koyunun üzerinden aldığı bir biti  "al sana ak koç, al sana kara koç" diyerek öldürmüş. O anda çoban ve o koyun taş kesilmiş. Halen o mevkide çoban ve koyun gibi taşlar durmaktadır.

    - Önceden Rumlar Baharözünü mesken tutmuşlar, hamile gelinleri, kızları, çocuklu kadınları acımadan öldürmüşler. O sırada İslam adında bir kişi Dünükkaya'ya kaçmış velakin Rumlar çok geçmeden onu da yakalamışlar. Adam "beni öldüreceksiniz öldürmeye, iki rekat namaz kılayım da öyle öldürün" demiş. Namaz biter bitmez Rumlar o kişiyi burnundan başlayarak diri diri yüzmüşler. Adam çığlıklar içinde ve acı çekerek can vermiş.

     YÖRESEL YEMEKLER:

     Yayla çorbası, etli mantı, maviş, hoşaf, fasulye, cılk köfte, lahana sarması, patates çorbası vs. köyün yöresel yemekleridir. Yayla çorbası yoğurttan yapılır. İçine yumurta kırılıp nane atılır. Etli mantı, önce hamur yoğurulur, açılır ve küçük küçük kesilir. Kıyma haline getirilen etler bu kesilen bu hamurlara işlenir. Mavişte, patatesler kaynatılır ve ezilir. Daha sonra bu patatesler hamura işlenerek pişirilir. Baş yemek üzülmemedir. Üzüm, et ve şekerle yapılır. Önceden düğünlerde ve hac yemeklerinde yapılırdı. Şimdilerde ise fazla yapılmamaktadır.

     YÖRESEL KIYAFETLER:

     Kadınlar, Peşli, şalvar, fes, çarık, yün çorap, önlük giyinirler. Kadınlar fesleri üzerine mecidiye ve gazi adı verilen altınları takarlar.

Erkekler, Köynek, şapka, çarık, yün çorap giyinirler.

      EL SANATLARI:

      Köyde şimdi dokuma yapılmamaktadır ancak bazı kadınlar evlerinde kullanmadıkları elbiselerden kilim dokurlar. Bu kilimleri bulgur vb. kış yiyeceklerini hazırlarken kullanırlar. Köyde evlenme çağına gelen genç kızlar dantel yaparlar. Bunun yanı sıra kadınlar kışın patik, paspas ve kazak örerler. Kadınlardan bazıları ise başkalarına para karşılığı yorgan yaparlar.

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 28.12.2012 - Güncelleme: 08.01.2020 10:06 - Görüntülenme: 1697
  Beğen | 1  kişi beğendi